ABD borsalarında düşüş sanayi hisselerine sıçradı.
ABD borsalarındaki düşüş teknoloji şirketlerinden küçük sermayeli şirketlere sıçradı. Bunun ABD ekonomisi için bir gerileme işareti olabileceği öngörülüyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD borsalarında sorun sanayi sektörü hisselerine de yansıdı. Bu durum, teknoloji hisse senetleri odaklı rallinin sonuna gelindiğinin de bir göstergesi olabilir.
Bloomberg’den Jess Menton, Elena Popina, and Esha Dey’in haberine göre, ABD’nin küçük ölçekli hisse senetleri ve sanayi hisseleri düşüyor. Bu da genellikle resesyon sinyali anlamına geliyor ancak hisse senetlerinin zaten beklentileri aştığı bir yılda bazı yatırımcılar bu hamleleri şimdilik gürültüden başka bir şey olarak görmüyor.
S&P 500 Sanayi Endeksi 1 Ağustos’ta zirve yaptı ve o zamandan bu yana yaklaşık yüzde 8 oranında düşüş yaşadı. ABD’li birçok büyük nakliye şirketinin, petrol fiyatlarındaki ani yükseliş nedeniyle üçüncü çeyrek için kâr görünümlerini düşürmesinin ardından endeks düzeltmeye doğru ilerliyor.
Küçük ölçekli Russell 2000 Endeksi, 31 Temmuz’daki kapanış zirvesinden yüzde 11’den fazla kayıp yaşamış durumda.
Bu, S&P 500 Endeksi’ndeki düşüşün kabaca iki katına karşılık geliyor. Küçük ölçekli ve endüstriyel hisselerdeki keskin düşüşler genellikle ekonomik durgunluk içindeyken meydana geliyor.
Borsada başka sorunlar da var. S&P 500 Endeksi son bir yılın ilk üç aylık kaybına doğru ilerliyor.
Silicon Valley Bank’in çöktüğü 10 Mart’tan bu yana en kötü haftasını yaşayan endeks, Fed’in para politikasına dair yaptığı ‘daha uzun süre daha yüksek faiz oranları’ duyurusundan bu yana yüzde 2,8 oranında değer kaybetti.
Bank of America stratejistleri, buna karşılık yatırımcıların küresel olarak hisse senedi fonlarından Aralık ayından bu yana en yüksek hızda para çektiğini bildiriyor.
Bununla birlikte, hisse senetleri için hala umut var gibi gözüküyor.
Bloomberg Intelligence’ın sunduğu bir modele göre, kazanç sezonu yaklaşıyor ve bu, şu anda hisse senedi fiyatları için faiz oranlarından daha önemli olabilir.
Bloomberg Intelligence verilerine göre şirketlerin üçüncü çeyrekte sadece yüzde 1,1 kar düşüşü ve ardından en azından gelecek yıl için kazanç kaydetmesi bekleniyor. Ayrıca Fed bu hafta, birkaç ay öncesine göre daha güçlü bir ekonomik büyüme öngördüğünü söylüyor.
Bokeh Capital Partners’ın kurucusu ve baş yatırım sorumlusu Kim Forrest, “Kazanç sezonuna yalnızca birkaç hafta kala, şirketlerin kazançlarını ve gelir hedeflerini daha düşük ayarladığına şahit olmuyoruz.
Resesyonun ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Bu eninde sonunda olacak ancak en büyük ABD şirketleri henüz acil bir tehdidin sinyalini vermiyor” şeklinde konuşuyor.
SATIN ALMA FIRSATI MI?
Bazı yatırımcılara göre ise son düşüşler bir satın alma fırsatından başka bir şey değil. Bloomberg anketine katılan tahminciler, ekonomik büyümenin gelecek yılın ortasında yavaşlayacağını, ardından tekrar toparlanacağını öngörüyor.
S&P 500 Endeksi’nde yıl sonu hedefi 4.500 puan olan ve ABD ekonomisinin 2024 yılının ilk yarısında gerileyeceğini öngören Ned Davis Research’ün ABD baş stratejisti Ed Clissold, “Borsanın durgunluk sinyali verdiğini söylemek için henüz çok erken. 2024’ün ilk yarısında ekonomik yavaşlama yaşanacak.
Buna doğru ilerliyorsak, bu çok erken aşamalarda olacak gibi görünüyor, ancak yıl sonu ivmesinin nereye gideceğini görmek için birkaç hafta daha beklememiz gerekiyor” diyor.
DÜŞÜŞ VE GERİLEME RİSKİ
Küçük ölçekli hisselerin değer kaybetmesi büyümenin yavaşlayacağına dair beklentilere işaret ediyor olabilir.
Tarihsel olarak daha geniş piyasalar daha yüksek seviyelere çıkmadan önce ilk sıralarda yer alan bu şirketler, yerel ekonomiye sıkı sıkıya bağlı ve daha büyük emsallerine göre daha az çeşitlendirilmiş iş kollarına sahip olma eğiliminde oluyor.
Bu da onları ekonomik belirsizlik zamanlarında daha riskli varlıklar haline getiriyor.
Küçük ölçekli hisse senetleri gibi sinyallere bakmayı karmaşık hale getiren faktör ise, piyasanın bu yıl huzursuzluk başlamadan önce ne kadar yükseldiği. S&P 500 Endeksi 31 Temmuz’a kadar neredeyse yüzde 20 oranında artış gösterdi.
Yani endeks o zamandan bu yana yaklaşık yüzde 6 oranında düşüş gösterse de, 2023’teki tüm kazanımlarını geri vermek için hâlâ kat etmesi gereken uzun bir yol var ve bu büyük düşüşü neyin tetikleyeceği de henüz belirsizliğini koruyor.
Diğer zorluk ise tarihsel veriler. Carson Group baş pazar stratejisti Ryan Detrick’e göre S&P 500 Endeksi, son üç senede de hem Ağustos hem de Eylül aylarında en az yüzde 1 oranında değer kaybetti, Ekim ayında toparlandı ve 2022’de yüzde 8, 2015’te yüzde 8,3 ve 2011’de yüzde 11 oranında arttı.
1950’li yıllara dönüldüğünde ise gösterge, Ağustos ve Eylül aylarında hisse senetlerinin en az yüzde 1‘lik kayıp yaşadığı 10 seferin dokuzunda Ekim ayında daha yüksek oranda yükseldi.
Ek olarak, Catherine Avery Investment Management Araştırma Direktörü Jeff Cianci, altyapı harcamaları ve ABD şirketlerinin üretim kapasitelerinin çoğunu Kuzey Amerika’ya taşımasının da endüstriyel şirketler için daha fazla iş yaratılmasına yardımcı olduğunu ve bu gelirin faiz oranlarına o kadar da bağlı olmadığını söylüyor. Cianci, “Satın aldığımız sanayi ürünlerinin ve malzemelerin değerleri, ticaret değerlerinin oldukça altında.
Piyasa, görmediğimiz bir gerileme riskini fiyatlıyor” diyor.