
Günümüzde pek çok ilişki, ilk adımını internet ortamında atıyor. Çevremize baktığımızda, dijital dünyada tanışan en az bir çifti tanımamak neredeyse imkansız. Tinder ve Bumble gibi flört uygulamalarından Instagram ve Facebook gibi sosyal medya platformlarına kadar birçok mecra, yeni insanlarla bağlantı kurma imkanı sunuyor. Hatta Joe Jonas ve Sophie Turner gibi bazı ünlü isimler de ilişkilerine çevrimiçi olarak başladı.
Ancak yeni bir araştırma, bu tanışma biçiminin ilişkiler üzerindeki etkisine dair düşündürücü sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı ülkelerden 6.646 kişinin katıldığı çalışmada, çiftlerin nasıl tanıştığı ve ilişkilerinden ne kadar memnun oldukları incelendi. Araştırma sonucuna göre, çevrimiçi yollarla tanışan çiftler, aşkın yoğunluğu ve ilişki tatmini açısından daha düşük skorlar veriyor. Yani internet üzerinden başlayan ilişkiler, yüz yüze kurulanlara kıyasla daha az doyum sağlıyor gibi görünüyor.
Genel katılımcı grubunun %16’sı partneriyle internet aracılığıyla tanıştığını belirtirken, bu oran 2010 sonrasında ilişki kuranlarda %21’e kadar yükseliyor. Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden araştırma yürütücülerinden Adam Bode, çevrimiçi tanışmaların ilişkide yaşanan yakınlık, tutku ve bağlılık duygularını daha düşük seviyelerde etkilediğini belirtiyor.
Bu bulgular, bazı tanınmış isimlerin ayrılık hikayeleriyle de örtüşüyor. Örneğin, 2020 yılında ünlü flört uygulaması Raya üzerinden tanışıp evlenen İngiliz şarkıcı Lily Allen ile oyuncu David Harbour, bu yılın başlarında yollarını ayırdı. Benzer şekilde, ilk mesajlarını Instagram üzerinden atan Joe Jonas ve Sophie Turner da dört yıllık evliliklerinin ardından boşandı. Amerikalı komedyen Amy Schumer ile eski sevgilisi Ben Hanisch de ilişkilerine yine bir uygulama üzerinden başlamıştı.
Neden böyle oluyor?
Araştırmacılara göre, çevrimdışı tanışan çiftler genellikle benzer sosyal çevrelerden geliyor, ortak yaşam deneyimlerine ve dünya görüşlerine sahip oluyor. Bu da ilişkide daha fazla uyum ve destek ortamı yaratabiliyor. Öte yandan, internet aracılığıyla tanışmalarda ortak zemin daha az bulunabiliyor. Dahası, sanal ortamın sunduğu geniş seçenek yelpazesi, kişileri daha seçici ve kararsız hale getirebiliyor. Bu durum da ilişki kurma sürecini zorlaştırabiliyor.
Araştırma, gençlerin çevrimiçi tanışmalarda daha baskın olduğunu düşündüren yaygın inancı da sorgulatıyor. Verilere göre, çevrimiçi flört uygulamaları yalnızca gençlere özgü değil; farklı yaş gruplarındaki bireyler de bu mecraları aktif olarak kullanıyor. Ancak araştırmacılar, uygulamaların zaman içinde kullanım amacında değişim yaşadığını ifade ediyor. Başlangıçta uzun vadeli ilişkiler kurma motivasyonuyla kullanılan bu platformlar, günümüzde kısa süreli, bağlayıcılığı düşük ilişkilere daha fazla zemin hazırlıyor olabilir.
Adam Bode, bu değişimin, ilişki kalitesini olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. Ayrıca, dijital tanışmalarda, gerçek hayatta daha erken fark edilebilecek bazı uyarı işaretlerinin gözden kaçabileceğine de dikkat çekiyor.
Tüm bu veriler, çevrimiçi tanışma biçimlerinin yaygınlaşmasına rağmen ilişkiler üzerindeki etkilerinin her zaman olumlu olmayabileceğini gösteriyor. Yine de her ilişkinin dinamiği farklı; önemli olan, nasıl tanışıldığından çok, nasıl sürdürüldüğü…